CIA, Türk milliyetçilerinin birleşmesini önlemek için tüm önlemleri alıyor. MHP’den kopan, BBP’den ayrılan, İYİ Parti’den uzaklaşan milliyetçilerin doğal bir birliktelik oluşturmasını engellemek için yeni bir yapı öne çıkarılıyor. Bu yapı, eski İPDAC’lı, Ciasal İslamcı kimliğiyle bilinen bir figürü cilalayıp milletin önüne “umut” olarak sunuyor. Üstelik birkaç ay içinde, lüks araç konvoyları ve medya propagandasıyla AKP’yi ve MHP’yi aratmayan bir görüntü çizerek milliyetçi tabanın dikkatini üzerine çekmeye çalışıyor.
Batı’nın böl, parçala ve yönet stratejisi yine devrede. Milliyetçi hareket, kendi içinde dinamiklerini oluşturacakken, suni ayrılıklar ve operasyonlarla yönlendiriliyor. Ciasal İslamcı yapılar, sınırsız maddi kaynağa sahip. Ne reklam ne de propaganda sorunu yaşıyorlar. Tarikatlar ve cemaatler, bu yapıların ayrılmaz bir parçası olarak senkronize biçimde çalışıyor. Amaç, Türk milliyetçilerini tek bir çatı altında toplanamaz hâle getirmek.
Buna karşılık Atatürkçü kimliğiyle ön plana çıkan Ahmet Yılmaz, Ümit Özdağ, Nihat Genç, Varol Esen gibi isimler ise sistem tarafından karartılıyor. Farklı argümanlar öne sürülerek bu isimler susturuluyor, gözden düşürülmeye çalışılıyor. Özellikle Ümit Özdağ, daha önce içerideki AKP ajanlarına karşı uyarılmıştı, ancak dinlemedi. Bugün cezaevinde ve Zafer Partisi içeriden bölünüyor. AKP’ye yakın isimlerin parti içindeki operasyonlarıyla Zafer Partisi, “böl, parçala, yönet” stratejisine kurban ediliyor.
Aynı yöntem, 50 siyasi partinin kurmak istediği ittifak için de devreye alınacak. Çünkü aynı isimler, aynı misyonla orada da görevde. Ancak Ahmet Yılmaz, bu konuda çok daha dikkatli adımlar atıyor. Onun arkasında “devlet aklı” var ve küresel çetelerin derin adamlarına kapalı, kontrollü bir üst yapı oluşturuyor. Partiler ve siyasilerle mesafeli durarak operasyonlara açık bir hareket olmaktan kaçınıyor.
Önümüzdeki süreçte, milliyetçi hareket için kritik bir dönemeç var. Ya bu bölme stratejisine karşı gerçek bir birliktelik sağlanacak ya da her zaman olduğu gibi küçük gruplar hâlinde etkisiz kalınacak. Küresel aktörlerin milliyetçi cenahta yürüttüğü bu operasyonların farkında olmayanlar, yine tuzağa düşecek. Şimdi mesele, Türk milliyetçilerinin bu oyunu görüp göremeyeceğinde.