Soygun Düzeni ve Ekonomik Çöküş
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, bize enflasyon masallarıyla anlatılmaya çalışılsa da gerçekte olan, sistematik bir soygun düzenidir. Enflasyon, fiyatların genel seviyesindeki artış demektir; ancak bugün karşı karşıya olduğumuz şey, maliyetlerle açıklanamayan fahiş fiyatlar, piyasa manipülasyonları, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama düzenidir.
Bakın, devlet zorunlu trafik sigortasına 5 bin lira tavan fiyat belirliyor. Ama sigorta şirketlerinin en düşük kesebildiği sigorta 17 bin lira! Yani devletin koyduğu kuralları, devletin gözü önünde hiçe sayıyorlar. Aynı şey konuttan gıdaya, otomobilden temel tüketim maddelerine kadar her alanda yaşanıyor. Ürünlerin maliyetleri üçe, beşe katlanmıyor ama fiyatları katlanıyor. Bunun adı serbest piyasa değil, serbest soygundur!
Piyasada vergisini ödemeyenler, kara para aklayanlar, sahte faturalarla milyonları götürenler, enflasyon bahanesiyle fırsatçılık yapanlar kol geziyor. Devletin denetim mekanizmaları ise ya işlemiyor ya da göstermelik birkaç operasyonla halkın gazı alınıyor. Bugün Türkiye’de alın teriyle kazanan değil, çalan kazanıyor!
Bu çarpık düzeni bitirecek olan şey, vatandaşa “tasarruf et” demek değil, piyasadaki haksız kazanç düzenine savaş açmaktır. Vergisini vermeyen, servetini gizleyen, devleti dolandıran kim varsa “Nereden buldun?” yasası çıkarılmalı ve hesabı sorulmalıdır. Haksız kazançla zenginleşenlerin, kamu kaynaklarından beslenenlerin, piyasayı manipüle edenlerin mal varlıkları incelenmeli ve adaletin karşısına çıkarılmalıdır.
Yoksa gidişat belli! Bu düzen devam ederse, çalışan, üreten, vergisini veren herkes daha da fakirleşecek, zenginler ise daha az çalışarak daha çok kazanacak. Bu adaletsiz düzene artık bir son verilmelidir!