Dünyada Kadına dair hiçbir şey değişmediğini Kadınların tümü biliyor.!
Bilmeyen de kendine düşman kültürlere karşı yoğun bir sempati besliyor.!
Bugünün Kadını hiçbir şeyin değişmediğini bilse de bilmese de gerçekten kadının ne olduğuna, neler yapabileceğine ve de neleri değiştirebileceğine dair gerçek bir cevabı var mı?
Haberi varda bilerek mi bu hayatı seçmekte ya da ezberden bir dürtü ile mi yaşamakta?
Peki hal böylesi çizgi altı iken Atatürk’ün bahsettiği O Kadın kim?
Yoksa O Kadın başka bir yaratım mı?
Ben Atamın bahsettiği yüksek kadın yaratımına çok ama çok az denk geldim desem yalan olmaz.
Sahi kim bu kadın/lar?
Özünü hatırlayan kaldı mı?
Sesimi duyan KADIN var mı?
Tarihin öğrettiği kadarı ile ve sanırım bir tek Türk kültüründe eşit haklara sahipti ve de bir tek Türk kültüründe ikincil İNSAN olmadı; köle veya orta zevce gibi aşağılık halde yaşamadı O Kadın.
Hiçbir ülke Türk’ün başardığını başaramadı…Neden mi?
Biraz Dünyanın Kadın bakış açısına bakalım.
Rusya, Çin, çok beğendiğiniz Avrupa, tarihine övgüler yağdırdığınız Mısır, gül kokulu dediğiniz Araplar, Orta Doğu’nun sarı coğrafyası gibi ülke zihinleri, kadınını en alt seviyede aşağılarken, Türk’ler de kadın, ordu ile halk yönetiyordu.
Sahi, biz kadını ve Erkeği ile olmak halinde iken, henüz kendini olduramayanlara ne zaman ve neden karıştık?
Evrenin eşitlik yasasına sahip çıkan Türkler ne zaman ve neden değişti?
Nerede o Türk Kadını ile eş tutan ünlü Türk’ler?
Gören bilen var mı?
Sizi bilmem ama ben O Kadını özlüyorum…ve diyorum ki!
Anla artık Türk kadını; bu hal hal değil, şu an olan sen, sen değilsin.
Ezber et kadın; Tarihinde nasıl anıldın ve şu an ne yaşıyorsun?
İyi bak ve anla; anla da bul kendini kadın!
Seni, sana ezberletenlerin tarihinde ne yazar bak bakalım, bak ta şu an gör anda kendini kadın.
Bak bakalım özendiğin Ülkelerin zihinlerine, alt yapısına, bakışına, bakmayışına, oluşuna, olmayışına… Sen O kadın olmak zorunda mısın? Anla artık…!
Bir bak bakalım dünyanın özenilen ülkelerine olmak halinin neresindesin Kadın?
Bir Rus- Her kadın bir damat için doğmuştur. Tanrı karısını dövenin rızkını artırır.
Bir Alman- Yeryüzünde iki iyi kadın vardır: biri daha doğmamıştır, diğeri de ölmüştür.
Bir Bulgar- Kadın şeytandan beterdir.
Bir İranlı- Kadın iblisin kamçısıdır.
Bir Hintli- Kadın cehennemin baş kapısıdır.
Bir Arap- Kadınlar yarı beyinlidir. Saçı uzun aklı kısadır.
Bir Yahudi- Bir erkeğin istemeyeceği üç şey: bahçesinde yaban ot, şarabında sirke, evlatları arasında bir kız.
Bir İngiliz- Bir kadın evden üç kez çıkabilir: vaftiz edilmek için, evlenmek için, gömülmek için.
Bir Fransız- Zengin bir erkek, hiçbir kız-kadın için çok yaşlı değildir.” derken,
Ve…Osmanlı coğrafyasında da kadın “erkeğin elinin kiri” olarak görülürken yeryüzünde ilk kez bir lider ve bir devletin kurucusu; M. Kemal Atatürk “Yeryüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir” diyerek dünya kadınlarını onurlandırıp, “EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN …….herkes yaşadığı acıya göre doldursun…. Değil’ dedi.
Sahi, nerede şimdi o kadın?
Sitemimi Bir Türk atasözü ile bitirmek isterim;
“Tanrı eşitliği sever.” Biz buyuz ve buradan yükseldiğimizi erkeğimiz ve kadınımız ile hatırlamalıyız.
Sözün Özü ve de Gerçek şu ki;
Kadının en koruyucu ve devrimci hali ile hak sahibi olduğu yasa Türk Anayasasıdır. Başka hiçbir Ülkede bu denli bir hak ve özen gösterilmemiştir.
Kadın toplumun yarısıdır, diğer yarısını da doğurur ve yetiştirir. Yani Kadın toplumun yüz de yüzüdür.
Kadın merhamet, bereket, yaratım, empati, doğum ve isterse Tanrının bahsettiği o cennetin de sahibidir.
Kadın talep etmezse hiçbir şey gerçek olmaz ve hiçbir şey var olmaz/olamaz.
Dünün ezberi gibi bugün, sıradan, devrimsiz, verimsiz ve duran bir dünyada ‘‘Kadın itilmelidir’’ diyen sistemi, yok eden bir isyandır Kadın.
Ve en nihayetinde;
Türk Töresinde olan ‘‘Kadınlar her zaman ön safta yer almalıdır’’ ilkesini tanımadıkça ve buna yer vermedikçe bu mesele çözüme ulaşmayacaktır. Türk erkeği özünde dönmeli ve asıl bunu hatırlamalıdır. Hatırlamadıkça esaretinin bedelini yok olarak ödeyecektir ve Türk kadını başka bir yaratımın peşine düşecektir.
Uyan Türk kadını. Türklüğün ve tüm kadınların geleceği, sadece senin yüksek şaheserin olacak bir dönemdesin!
Yüce Türk Milletine ve yüksek şuur sahibi Kadınlarına saygılarımla;
Simge ERCİYAS