İnsanın şu empati kurma çabası çok samimi olmamakla beraber, pek de itici görünüyor artık.
Sırf empati kurabilmek için; herkese ağladınız yetmedi, topluca ağladınız yetmedi, siyaseti bile ağlattınız o da yetmedi. Yetinmeyi mi bilmediniz yoksa yetim misiniz? Karar veremedik. Tatminsiz olmak hayatta gelinebilecek en zayıf nokta. Birde bu tatminsiz aşırı duygu selinin tersi olan, sevgi seli var. Olmadık sevgi görselleri ile dünyalar kadar sevip yücelttiniz. Yetmedi, arzularınıza göre kimlik içinde kimlik var ettiniz. Kimin erdemi kimeydi hepsi birbirine karıştı.
En önemli olan kısım şu ki; Döne döne Hüseyin için ağlamak kolay ama asıl Hüseyin olmak zor dedik olmadı…Yezid olmak kolay ama yezidin karşısında Hüseyin olmak zor dedik, yetmedi… Atatürk’ü sevmek kolay ama Atatürk olmak ve onu kavramak en zoru dedik yine olduramadık.
Olmayan kültürlerin olmayan akımlarında, daima kolay olmayı öğrettiler sizlere. Kolay olanı teşvik ettiler, kolay olanı kahramanlık gibi gösterdiler, kolay olanı doğru diye öğretiler ve elbette kolay olanı tercih ettiniz.
Sanal kahramanları sevdiniz, esas olanları eleştirdiniz. Çünkü hayalcisiniz. Amerikan kahramanları her şeyi magazinselleştirdi, sizde (siyasette ve filmlerde) onları yücelttiniz. Birçok ülke gibi, içimizde ki siyasal erk dahi olmayan yetisizler de bu sistemi alkışlayanlar oldu. Başka bir gurupta kitaplarda ki hayalci, anarşist ideolojiyi sevdi.
Bunlar hep kukla sistemler dedik anlattık olmadı. Olmazdı da.
Çünkü bizim sistemimiz el birliği esasına dayanır, siz hükmetmeyi arzu ettiniz. ‘Siz hayalciydiniz, biz esas’ Siz, bizi bize pazarlayarak kurnazlık etmeyi tercih ettiniz. Biz anlatmayı, uyandırmayı arzu ettik. Siz, yanlış olmayı sevdiniz ve işte kötülerin rahat rahat gezmesi, nefes alması hep bundan oldu ve olacak ama bilin ki cehaletiniz bir gün sizi vuracak.
Şunu hiçbir zaman unutmayın; doğru olmak, doğru kalmak, doğru durmak, doğruluğu savunmak ve doğru için mücadele etmek hiçbir zaman kolay olmayacak. Çünkü bunların bir karşılığı ve bedeli olacak. İşte o bedeli feda etmeyi göze alabilen her insan için, kendini DOĞRU ALANDA var etmiş bilgeler olacak.
İnsana dair bir hakikat bu!
İnsanlar korkmaz. Keşfetme arzusu, kibir ve var olma açlığını savaşını yarışını doyurmak için; kudret sahibi ve kâinata hükmetme arzusu içinde yaşarlar. Bu paranoya içinde, yalanlarına koloni yarattılar. Yetmez korkuttular. Korumak, kollamak yeniden öğretmek yerine, Tüketip, atıp, gitmeyi tercih ederler. Tükettir iken, üretirler tüketimi üretirken var olurlar onlar var olurken sizi yok ederler. Öyle ya, dünya hırs, hedonizm, nefis yeri…
Yok etmek için elinde ki belli, var etmek için ne yapacağın da belli… karar senin, hayat senin.
Cesaretinin özde ki zeka yansıması senin, nasıl kullanacağının aklı ise bilincinde, zihniyetinde ve kanında saklı… bu da aklına bağlı.
“Esas olan Türk Milletinin onur,şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam sürmesidir “
Yüce Türk Milleti’ne yüksek saygılarımla;
Simge Erciyas