Alp dediğin, fotoğraf çektirip nutuk atan değildir.
Ne kalabalıkta bağıran, ne de gücünü vitrine koyan.
Alp; gerektiğinde yalnız kalan, gerektiğinde susarak direnen insandır.
Biz Türk kadınları Alp’i meydanda değil, karakterin çözüldüğü anlarda tanırız.
Çünkü bir erkek, en çok rahatladığında kim olduğunu belli eder.
Alp, söz verirken sesini yükseltmez.
Çünkü bilir: Yüksek ses, çoğu zaman boşluğu örter.
Adaleti işine geldiği kadar savunan adamdan Alp çıkmaz.
Merhameti zayıflık sanan, gücü şiddetle karıştıran ise sadece gürültüdür.
Kılıç taşıyabilir, üniforma giyebilir, ama töre yoksa hepsi süstür.
Tarihte Alp; yalnızca at üstünde değildi.
Alp, Orhun’da “aç milleti doyurdum” diye hesap veren iradeydi.
Cumhuriyet’te cepheden dönüp tarlasına eğilen, “vatan kurtuldu, şimdi sıra ekmekte” diyen ahlaktı.
Bugün ise Alp; torpili reddedebilen, haksızlık karşısında bedel ödemeyi göze alandır.
Ve evet, bu ülkede Alp olmak pahalıdır.
O yüzden azdır.
Biz kadınlar, bu çöküşü ilk fark edenleriz.
Çünkü güç bozulduğunda önce eve yansır.
Adalet çöktüğünde önce sofrada eksilir.
Ve biz, kimin Alp olduğunu en iyi kriz anlarında anlarız:
Yanımızda duran mı, yoksa kaçan mı?
Güçlü ama kibirli olmayan adamdır Alp.
Sert ama vicdansız olmayan.
Kendini merkeze koymayan, milleti önceleyen.
Kadının sözünü “tehdit” değil, “denge” sayan.
Çünkü töre, erkeğin kadını susturduğu yerde değil; kadının sözüne kulak verildiği yerde yaşar.
Gerçeği söyleyelim:
Alp tipi sadece dış düşmanla değil, iç çürümeyle de savaşır.
Kolay yolu seçmez.
Kalabalığın alkışına sığınmaz.
Ve çoğu zaman yalnız yürür.
Ama biz kadınlar biliriz: Yalnız yürüyen her adam korkak değildir.
Bazıları sadece eğilmeyi reddeder.
Töreyle yoğrulmamış güç, er ya da geç zalimleşir.
Ve zalimleşen her güç, ilk önce kadını hedef alır.
O yüzden biz bu meseleyi romantik anlatmayız.
Alp tipi, bizim için bir masal değil; bir varoluş meselesidir.
Bugün hâlâ Alp yetişiyorsa, bu kadınlar sayesindedir.
Sabırla, dirençle, bazen tek başına.
Biz kimseye kahramanlık öğretmiyoruz; karakter öğretiyoruz.
Çünkü kılıç kırılır, ünvan düşer, iktidar biter…
Ama töre giderse, millet çözülür.
Ve şunu açıkça söylüyorum:
Türk milleti Alp’ini kaybederse, sadece gücünü değil, onurunu da kaybeder.
Biz buradayız.
Hatırlatmak için.
Diriltmek için.
Ve gerekirse, yüzleştirmek için.
