Ömer Kalaycı

Kerkük’ü Türksüzleştirme Operasyonu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erbil’deki seçim sonuçları Türkiye’nin ve ana akım medyanın gündeminde bile olmamıştı. Türkmen varlığı Süleymaniye ve Erbil’de el birliğiyle yok edilmek istenmekte başta Erbil olmak üzere kadim Türk yurdu Kerkük Kürtleştirilmekte ve Türksüzleştirilmek istenmektedir. Oysa Türkiye’nin beka ve güvenliğini her fırsatta TBMM siyasi parti grup konuşmalarından dile getirerek sulandıranlar, Kerkük’te yaşananlara deyim yerindeyse seyirci kalmaktaydı. Irak Türkleri zaten fiziki katliamlara maruz bırakılırken uzunca bir zamandır da siyaseten katliamlara maruz bırakılmaktadır. Siyaseten katliama maruz bırakılan Irak Türklerine ve kadim Türk yurdu Kerkük’te neler yaşanmaktadır?

Ortak Operasyonlar Komutanlığı Karargâh Binası Krizi

Irak’ta, Ağustos-Eylül 2023’te kadim Türk yurdu Kerkük’te 2017 yılında yaşanan olaylara benzer şekilde gelişmeler yaşanmıştı. Barzani’ye bağlı gruplar Kerkük’te şiddet ve terör estirmişlerdi. Barzani’nin, Ana Karargâhı hedef alan terör olaylarına İran rejim yanlısı Kerküklü Araplar ve Talabani güçleri karşılık vermişlerdi. Irak Merkezi Hükümetinin kurulmasına ilişkin mutabakat şartlarının uygulanması çerçevesinde, Kerkük’te Irak ordusuna ait Ortak Operasyonlar Komutanlığı binasının, Mesud Barzani başkanlığındaki KDP’ye verilmesini protesto eden Arap ve Türkmenler Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapatmışlardı1.

Türkmenler, İran yanlıları ve Barzani destekçileri arasındaki gerçekleşen bu çatışmanın bir parçası olma niyetinde değillerdi. Zaten şiddet olaylarının amaçlarından en önemlisi de 18 Aralık 2023’de yapılacak yerel seçimlerde kendi tabanlarını güçlendirip diğerlerini kaçırmaktı. KYP ve KDP arasındaki şiddet olayları 5 gün sürdükten sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Sonunda Bağdat yönetimi, uygulamayı şimdilik ertelediğini açıkladı. Bu da Ortak Operasyonlar Komutanlığı Ana Karargâh Binasının şimdilik teslim edilmeyeceği anlamını taşımaktaydı2.

Kerkük İl Meclisi ve Vali Seçim Krizi

Aralık 2023’te tüm Irak genelinde yerel seçimler düzenlendi. Kerkük’te ise 2005 yılından sonra ilk defa bir yerel seçim gerçekleşecekti. Bu seçime gidilmeden önce yapılması gereken nüfus kayıt incelemeleri yapılmadığından Türkmenler ve Arapların itirazları vardı. Öyle ki, Kerkük’te 2003 sonrası yerleştirilen 400 Bin Kürt, seçmen kütüklerinden çıkarılmadan seçimlere gidilmişti. Irak Türkmen Cephesi milletvekili Erşat Salihi’nin kardeşi Reşat Salihi ile yapmış olduğumuz söyleşide durumu şu şekilde açıklamaktaydı: “Hukuk dışı yapılan seçimlerin sonuçları açıklandığında, tüm tarafların beklentisinin altında kaldığı ve seçimleri kaybettiği görüldü. Sonuçlar, Kerkük’te iki ayrı kutbun oluşmasını sağladı. Sonuçlara göre oluşan Türkmen-Arap ittifakı 210 bin civarında oy alırken Kürtlerin ittifakı sonucu alınan oy 180 binden fazlaydı. İl Meclisinde 2 Türkmen, 6 Arap, 7 Kürt ve 1 Hristiyan kotası dağılımı gerçekleşti.” Ne yazık ki, 100 bin civarında oy almalarına karşın Türkmenlerin 2 koltukla sınırlı kalması da son derece düşündürücüdür.

Buna karşın aradan geçen 8 aya rağmen Kerkük’te yerel hükümet kurulamadı. Her partiyi dışlayan KYB, KDP’yi dolaylı olarak Kürt ittifakından uzaklaştırdı. Türkmenler, dönüşümlü valilik önerisi ile Kerkük’te huzur ve barışın sağlanarak tüm etnik grupların yönetimde eşit oranda temsil edilmelerini önerdi. Araplar da KYB gibi yönetimde herkesin dışlanmasından ve sadece Arapların kalmasından yanaydılar. Siyaseten dışlanan KDP, Türkmenlerin dönüşümlü Valilik teklifinin Kerkük’e barış ve huzuru getireceğini anladı ve ittifakı destekledi.

Ardından İran karşıtı Arap listeleri de Türkmenlerin bu teklifine destek verdiler ve toplamda 7 İl Meclisi üyesinden oluşan Türkmen-Arap ittifakı kuruldu. Ancak KYB, 5 koltuğu ile çoğunluğu sağlayamayınca İran etkisindeki Araplarla anlaşarak Kerkük’te KYB-İran ittifakını kurdular. Hristiyan kotasını da ellerinde bulunduran bu ittifak 9 kişilik üye ile Bağdat’ta bir otel odasında toplanarak valiyi ve meclis başkanını belirledi. Irak Türkmen Cephesinin katılmadığı bu toplantıda belirlenen karar yasalara aykırıydı. Çünkü yasa, seçim sonuçları her ne olursa olsun Kerkük’te kurulacak hükümette tüm etnik azınlıkların yer alması gerektiği şartını ileri sürmekteydi. Dolayısıyla bu karar Irak Federal Mahkeme tarafından düşürüldü.

Kerkük’te yöneticilerin belirlendiği ve Türkmenlerin saf dışı bırakıldığı seçim sonucunda KYB mensubu bir Kürt valinin seçilmesi şaibeli olduğu kadar kadim Türk yurdu Kerkük’ün yönetiminde Türkmenlerin saf dışı bırakılması anlamına da geliyordu. Kerküklü Türkler, Kerkük’ü Türksüzleştirme operasyonunun bir parçası olan bu hukuk dışı olayı asla kabul edemezlerdi. Öyle de oldu.

Irak Türkmen Cephesinden İtiraz

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Sözcüsü Mehmet Saman Ağaoğlu, Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nin katılımı olmadan düzenlenen Kerkük İl Meclisi oturumunu reddettiklerini bildirdi. Ağaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, “Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nin bulunmadığı herhangi bir oturum veya anlaşma kabul edilemez olup, yapılması halinde bu oturumun sonuçlarını iptal etmek için her türlü hukuki ve anayasal yola başvuracağız.” ifadesinde bulundu.

Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliği de yapmış olduğu açıklamada:

Vilayet Meclisleri Seçim Kanununun 13. Maddesi yetki paylaşımı, seçim sonuçlarına bakılmaksızın adil ve ilin tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde dağıtılması gerekmektedir şeklinde bir düzenleme içermektedir. Bilindiği üzere Vilayet Meclisin ikinci oturumu, bileşenlerinin ortak onayı ve Türkmen mebuslarının katılımı olmaksızın Bağdat’ta düzenlenmiştir. Ayrıca mevzuatlar gereği ve tutanaklarda da göründüğü kadarıyla Meclisin 11.07.2024 tarihinde düzenlenen ilk oturumunda, şura ve tevafuk içerisinde ikinci oturumun icra edilmesi arzu edilmiştir. Bu yüzden İl valisinin ve Vilayet Meclis Başkanının seçilmesi mevzuatlara açık bir surette aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca ikinci oturum, meclisin geçici başkanının en yaşlı meclis üyesinin bilgisi ve daveti dışında icra edilmiştir ve bu durum (21) sayılı ve (2008) tarihli Vilayet Meclisleri Kanununun 7. Maddesine aykırılık teşkil ettiği aşikârdır.

Yukarıda zikredilen nedenlerden mütevellit, meclisin ikinci oturumundan doğan sonuçları reddedip, konuyu yetkili yargı mercilerine taşıyacağız.”

Irak Nüfus Sayımı Krizi

27 yıl aradan sonra Irak genelinde 20 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında ilk kez nüfus sayımı yapılacak. Sayım öncesi hileler ile Kerkük’ün demografik yapısı bozulmaya çalışılıyor.

Irak Devletinin desteği ile nüfus sayımı öncesi Kerkük’e binlerce Kürt getiriliyor. Geçtiğimiz günlerde ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi konuyla ilgili, PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur Kampı’ndan Kerkük’e nüfus aktarımı yapıldığını açıklamıştı. Bugün ise sayımın başlamasına saatler kala Erbil ve Süleymaniye şehirlerinden olan Kürtlerin Kerkük’e sevki gerçekleşiyor.

Irak Güvenlik Güçlerinin Kontrolünde Gerçekleşen Kürtlerin Taşınması

Yanlış okumadınız, evet. Kerkük’e, Irak güvenlik güçlerinin kontrolünde Kürtler taşınmaktadır. Bu da kadim Türk yurdu Kerkük’ün demografik yapısının devlet kontrolünde gerçekleştirilmek istendiği ve Kerkük’ü Türksüzleştirme operasyonu anlamını taşımaktadır. Bakınız bu konuda Irak Türkmen Meclisi’nin açıklamalarını ve itirazlarını aşağıya naklediyorum. “Kerkük’ün gerçek nüfusunu ve demografik yapısını değiştirmek amacıyla farklı illerden çok sayıda ailelerin güvenlik güçleri ve kamuoyunun gözü önünde Kerkük’e getirilmesi gibi genel nüfus sayımı süreçlerinde yaşanan bu ihlalleri büyük bir endişe ile takip ediyoruz. Yaşanan ihlaller, genel nüfus sayımı sürecinin bütünlüğüne yönelik açık bir tehdit olup, Kerkük’ün kimliğine ve bileşenlerinin bir arada yaşama iradesine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Bu durum, sahadaki gerçeklerin tahrifine yönelik kabul edilemez bir girişimdir. Federal hükümet başta olmak üzere tüm ilgili tarafları, nüfus sayımı sürecini kontrol altına almak ve bütünlüğünü sağlamak için sıkı önlemler almaya davet ediyor, saha ekiplerine Kerkük’e mensup olmayan aileleri kayıt altına alma konusunda uygulanan her türlü baskıyı engellemeye çağırıyoruz. Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye yönelik her türlü girişim karşısında kayıtsız kalmayacağımızı vurguluyor, yaşanan ihlallerden federal hükümeti sorumlu tutuyoruz.”

140. Madde ve Gelişmeler

Irak Anayasası’nda (140. Madde) tartışmalı bölge olarak söz edilen tek yer Kerkük’tür. Kürtler; Tuzhurmatu, Hanekin, Mendeli, Başhika, Akra ve Sinar’ı da tartışmalı bölgelere dâhil ettiler. Anayasa’nın 140. Maddesi ile Kerkük ve diğer ihtilaflı bölgelerde referandum öngörüldü. O günden beri Kürtlerin kendi sınırlarının ötesinden hak iddiaları sürüyor.

Irak Anayasasına göre, 2007 yılına kadar normalleşme sağlanacaktı. Yani sonradan gelenler gidecek, şehirden kaçmak zorunda kalanlar geri gelecekti. Ama Kürtler bunu yapmadılar ve gelmek isteyenleri engellediler. 2007 yılında Referandum yapılamadığına göre, bu madde düşmüş oldu ama Irak Merkezi Yönetimine yapılan baskılar ile Irak Federal Mahkemesi ilgili maddenin hâlâ geçerli olduğu kararını verdi.

Irak Anayasası ile sadece Kürtlere özerk yönetim bölgeleri oluşturulmadı aynı zamanda Irak Merkezi Yönetimi içinde Cumhurbaşkanlığı, Savunma Bakanlığı gibi önemli devlet kadroları da verildi. Irak’ın kuzeyinde kurulan Kürt yönetim bölgesinin kendi parlamentosu ve başbakanı var. Irak nüfusunun %12,5’unu temsil etmelerine rağmen, egemenliğinin %50’sine sahip oldular, Meclis’te çok sayıda milletvekilliği alabildiler. Aynı nüfus oranına sahip Türkmenler ise uzun yıllar tek bir milletvekilliği dahi çıkaramadılar ve yönetimden uzak tutuldular. Bunun en önemli nedeni, 2003 yılında ABD, Irak’ın kontrolünü ele geçirdikten sonra kuzeyde Barzani ile birlikte Telafer, Tuzluhartum gibi Türk şehirlerine saldırması ve onları güneye sürmesi oldu. Kerkük’e giren Barzani peşmergeleri, Türkmenleri şehirden kaçmaya zorlarken, diğer yerlerden petrol zengini şehre ciddi oranda Kürt göçü başlatıldı.

Özetle Kerkük’te: Bölgesel ve küresel ölçekte güç dengelerinde meydana gelen değişkenler, Vilayet (yerel) seçimleri, Kerkük’ün statüsü ve Kerkük’ün idari ve siyasi geleceği yönünde Arap-Türkmen-Kürt gruplar arasında yaşanan rekabet, Kerkük Petrol rezervinin otonomi ya da bağımsızlığın anahtarı olması gibi durumlar ön plana çıktı.

Otonomi ya da Bağımsızlık Arasında Kerkük Petrolleri

(Temmuz 2023 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani açıklaması): OPEC grubunun önemli petrol üreticisi olan Irak, toplam 155 milyar varil ile dünyanın 5.’inci en büyük kanıtlanmış petrol rezervine sahip3. (Mayıs 2022-Merkezi ABD’de bulunan Enerji Enformasyon İdaresi-EIA verilerine göre): Kerkük’ün, 9 milyar varil petrol rezervine sahip olduğu ve Irak petrolünün yüzde 18’inin Kerkük petrol sahasından elde edildiği belirtilmektedir(Kerkük’te aktif 5 petrol kuyusu bulunmaktadır4

Kadim Türk yurdu Kerkük, bölgenin en eski ve en verimli petrol kaynaklarına sahiptir. Resmi olarak 1927’de petrolün varlığı kanıtlanmış (Turkish Petroleum Company) ve 1934’te üretime geçildiği bilinmektedir. Ancak ilkel yöntemlerle de olsa bölgede petrolün çok erken dönemlerde çıkarıldığı ve çeşitli alanlarda kullanıldığı bilinmektedir. Özetle, 9 milyar (Bu rakam 9-11 milyar varil olarak çeşitli açıklamalarda yer almaktadır) varil civarında kanıtlanmış petrol rezervine sahip Kerkük, Irak’taki siyasi istikrarın çatışma unsurunun odağında yer almaktadır. Bugün Kerkük, Türkmen kardeşlerimiz ve Kerkük petrolü; Bağdat, IKBY ve yerel siyasi güçler arasındaki eyalet yönetimini felç eden, yerel ekonomiyi sarsan ve bölge sakinlerini kızdıran büyük bir anlaşmazlığın merkezinde olmayı sürdürüyor. Kürt gruplar açısından, Kerkük’te siyasi kontrolün ele geçirilmesi “bağımsız devlet” hayalinin gerçekleşmesinde kilit unsur olarak öne çıkmaktadır.

Son söz yerine; Kerkük; kadim Türk yurdudur. Ne var ki Kerkük ve Türkmenler, son yüzyılda hep acı çeken taraf olmuştur. Kerkük ve Türkmenler hem fiziki hem de siyasi katliamlara maruz kalmışlardır. Kerkük ve Türkmenler, Irak yönetimi altında katliam, acı çekmektedirler. Esasen büyük bir zenginliğin üzerinde yaşayan Türkmeneli coğrafyasındaki Türklerin kimliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik saldırılar ve coğrafyayı Türksüzleştirme saldırıları devam etmektedir.

Baas rejimi tarafından baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan Kerkük’ün ve Türkmenlerin kaderi şimdilerde de Barzani yönetimindeki Peşmergenin hem fiziksel hem de siyasi saldırılarıyla karşı karşıyadır.

Son günlerde kadim Türk yurdu Kerkük’te yaşanan gelişmeler, 18 Aralık 2023’te yapılan il meclis seçimleri öncesinde Kerkük’te kargaşa ortamı yaratılıp oldu-bittilerle Eylül 2017’deki sözde bağımsızlık referandumu gibi Barzani tarafından Kerkük’e yeniden el koyma girişiminden başka bir şey değildir. Bu kargaşa ortamını tetikleyen ise 2017’deki referandum sonrası Peşmerge’nin Kerkük’ten kovulması sonrası kente gelen Irak güvenlik güçlerinin yani Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın ana karargâh olarak kullandığı binanın Barzani’nin KDP’sine devredilmesi kararı olmuştur. Yani Peşmerge’nin yeniden Kerkük’e dönecek ve kontrolü ele geçirecek olmasıdır.

Kerkük’ün geleceğiyle oynamaya çalışan sadece Barzani yönetimi ile sınırlı değildir. Yanı sıra bölgedeki bölücü Kürtçü terör örgütü PKK ve İran rejimince desteklenen ayrılıkçı Kürt hareketidir. Bağdat yönetimi, bölücü Kürtçü terör örgütü PKK’yı sözlü olarak terör örgütü kabul etse de İran rejimi yönünde tavır takındıkları açıktır. Mevcut Bağdat yönetimi, siyasi geleceğini sürdürebilmek için Kürt partilerinin desteği karşılığında Kerkük’ü adeta Barzani’ye sunmakta ve Kerkük’ün bir Kürt şehrine dönüştürülmesinin önü açılmak istenmektedir.

Kadim Türk yurdu Kerkük’te yaşanan gelişmelere, başta Türk dışişleri bakanlığının, TBMM’nin, ana akım medyanın sessiz kalması, görmezden gelmesi akıl alır bir durum değildir. İktidar bu konuda Kerkük’te oldu-bittiler yaşanmadan olaya müdahil olup kadim Türk yurdu Kerkük’ün kimliğinin değiştirilmesine, Türkmenlerin yok sayılmasına izin verilmeyeceğini gerekirse zorlayıcı tedbirler dâhil her türlü tedbiri alacağını derhal açıklamalıdır.

Kerkük Türk’tür Türk kalmalıdır zira Türkiye’nin güvenliği Kerkük’ten başlar.

 

1 Ömer Kalaycı, IRAK TÜRKLERİ ve KADİM TÜRK YURDU KERKÜK , https://www.polishaberleri.org/yazarlar/omer-kalayci/irak-turkleri-ve-kadim-turk-yurdu-kerkuk/567/ , 15 Eylül 2023.

2 Kalaycı, 15 Eylül 2023.

3 https://www.upstreamonline.com/production/iraqi-energy-reserves-exceed-15-trillion-senior-official-claims/2-1-1479536?zephr_sso_ott=PRhYZ5

4 ORSAM, Kerkük Zenginliğiyle Cezalandırılıyor, https://www.orsam.org.tr/tr/kerkuk-zenginligiyle-cezalandiriliyor/

Kerkük’ü Türksüzleştirme Operasyonu

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Börü Budun Dergisi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!