“Kendi öz yurdunda garipsin, öz yurdunda parya…”
Ne acı bir söz değil mi?
Yüzyıllardır dünyaya medeniyet öğreten,
zulme baş kaldıran, zalimin karşısında dimdik duran Türk milleti,
bugün kendi ülkesinde hor görülüyor, susturuluyor, küçümseniyor.
Bir millet düşün…
Asırlarca adaletin, cesaretin, merhametin timsali olmuş…
Ama şimdi, kendi evinde misafir muamelesi görüyor.
Türk’üm demek suçmuş gibi, bayrağını sevmek ayıpmış gibi gösteriliyor.
Birileri, bu topraklarda Türk olmayı “aşırıcılık” sayıyor.
Sanki bu vatanı kuran biz değilmişiz, sanki bu toprakların bedelini ödeyen biz değilmişiz!
Artık yeter!
Türk’ün sabrını sınayanlar, bu milletin öfkesinin ne olduğunu unuttu.
Türk milletini unutturmak isteyenler,
önce bu toprakların kimlerin mezarıyla dolu olduğunu hatırlasın!
Her karışında bir şehidin yattığı bu vatan,
Türklüğünden utanmayanların değil, Türklüğüyle gurur duyanların yurdudur.
Bugün bazı meydanlarda, bazı ekranlarda
Türk’ün adı kirletiliyor, tarihi çarpıtılıyor, kimliği yok sayılıyor.
Küçük bir azınlığın sesi gür çıkıyor; çünkü çoğunluk susturulmuş durumda.
Ama bu sessizlik, korkudan değil.
Bu sessizlik, büyük bir öfkenin, derinden gelen bir çığlığın habercisidir.
Türk susarsa, o sessizlik bir gün dağları titretecek kadar güçlü yankılanır!
Üniversitelerde Türk bayrağı açan gençlere saldırıyorlar,
ama teröristlerin paçavraları özgürlük sembolü sayılıyor.
Türk polisine taş atan ödüllendiriliyor,
vatanını seven genç mahkeme kapısında sürünüyor.
Adaletin terazisi bozulmuş, vicdan terazisi kırılmış!
Türk’e yapılan haksızlık karşısında susan herkes, bu ihanete ortaktır!
Biz bıktık artık Türk olmanın suç gibi gösterilmesinden.
Biz bıktık vatanını sevenin düşman ilan edilmesinden.
Bu milletin sabrını zorlayanlar bilsin:
Bizim sabrımız tükenirse,
dağlar yürür, gök gürler, tarih bir kez daha Türk’ün adını haykırır!
Biz garip değiliz.
Biz bu toprakların asli evladıyız, bu yurdun damarlarında dolaşan kanız!
Garip olan, bu milletin ekmeğini yiyip ona düşmanlık edenlerdir.
Parya olan, başkasının gölgesinde yaşamayı marifet sayanlardır!
Bizim davamız kin değil, hak davasıdır.
Bizim derdimiz üstünlük değil, adalet arayışıdır.
Ama bilinsin ki,
Türk’ün hakkı çiğnenirse, Türk susmaz, Türk geri adım atmaz!
Biz; bin yıldır bu topraklarda var olduk, bin yıl daha var olacağız!
Ne düşman korkutur bizi, ne de susturulmuş korkakların tehditleri.
Bu vatan bizimdir!
Bu bayrak bizimdir!
Bu kimlik, bu onur, bu şeref bizimdir!
Ve biz, Türk olduğumuz için utanmayız!
Utanması gereken, bu milleti parya gibi göstermeye çalışanlardır.
Kendi öz yurdunda garip olmak zor ama Türk olmak onurdur.
Ve unutulmasın:
Türk susarsa tarih susar, Türk düşerse insanlık diz çöker.
Ama Türk ne susar, ne düşer!
Çünkü biz; tarih yazan, düşmanını dize getiren, yıkılsa da yeniden doğan bir milletiz!








