Söz bitti, sabır taşı çatladı! Artık kimse bize “diplomasi”, “süreç”, “normalleşme” masalları anlatmasın. Gözümüzün önünde sergilenen tiyatro, Türk Milleti’nin onuruna sıkılmış bir kurşundur. Susmak, bu ihanete ortak olmaktır. Biz susmayacağız!
Ülkenin dört bir yanından pislik, irinsiz bir yara gibi akıyor!
Kuzey Irak’tan gelen bir aşiret reisi, bir peşmerge bozuntusu; Mesut Barzani! Bu adam Türkiye Cumhuriyeti sınırlarından içeri giriyor. Ama nasıl? Elinde çiçekle, bürokrat çantasıyla değil! Etrafında etten duvar örmüş korumaları, ellerinde uzun namlulu silahlarla!
Soruyorum! Burası neresi beyler ? Burası dingonun ahırı mı, yoksa binlerce yıllık devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti mi? Bir aşiret reisinin silahlı adamları, benim vatanımda, benim asfaltımda nasıl gövde gösterisi yaparak gezebilir? Bu acziyeti, bu başıboşluğu devletin neresine sığdırıyorsunuz? Türk askeri sınırda kuş uçurtmazken, bu çapulculara kim yol veriyor?
Diğer tarafta, adının ne olduğu önemsiz o malum parti! Kendi kongrelerinde, kendi etkinliklerinde İstiklal Marşı okunurken kıçlarını koltuktan kaldırmaya tenezzül etmiyorlar!
Bu toprakların ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını soluyup; şehit kanıyla yazılmış o marşa saygı duymayan herkes soysuzdur! O marş okunurken ayağa kalkmayan bacaklarınız kırılsın! Beğenmiyorsanız, paçavralarınıza selam durduğunuz o deliklere geri dönün. Türk’ün ekmeğini yiyip Türk’e düşmanlık edene merhamet edilmez!
Papa geliyor, el pençe divan duruluyor. Batı’nın misyoner temsilcileri baş tacı ediliyor. Elin gavuruna gösterilen bu hoşgörü, bu muhabbet, bu “aman ayıp olmasın” tavrı neden öz evladımıza gösterilmiyor?
İşte zurnanın zırt dediği, kanın beynimize sıçradığı yer burasıdır!
Eli kanlı bebek katiline “sayın” demek serbest.
Terör örgütünün kravatlı sözcülerine “vekil” demek serbest.
Sınırda silahla gezene “misafir” demek serbest.
Ama bir vatan evladı, şerefli bir Türk polisi çıkıp; “Apo ile, teröristle pazarlık olmaz, terörsüz Türkiye teröristle olmaz” dediği için, o soylu üniforması üzerinden alınıyor, açığa alınıyor!
Yazıklar olsun!
Teröristi övmek “ifade özgürlüğü”, teröriste sövmek “suç” mu oldu bu memlekette?
Hainin baş tacı, vatanseverin ayaklar altına alındığı bu devran dönecek!
Şerefli Türk polisi yalnız değildir! Onun apoletlerini sökmeye kalkanlar, önce kendi vicdanlarındaki o kapkara lekeleri temizlesinler. Bizim tarafımız bellidir: Biz peşmergenin, Papa’nın, mankurtların değil; o yiğit polis memurunun yanındayız!
Aklınızı başınıza alın! Türk’ün ayranı kabarmasın. Kabarırsa, ne o masalarınız kalır ne de o kirli planlarınız!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!









