“Papa Geldi, Aynalar Kırıldı: Gerçek Yüzler Ortaya Çıktı”
Papa’nın 1700 yıllık ayin için Türkiye’ye gelişi yalnızca bir ziyaret değildi; bu ülkenin yıllardır üstü örtülen çelişkilerini gün ışığına çıkaran bir turnusol kağıdıydı. Çünkü iktidarın dün “dinsel hassasiyet” diye ortalığı ayağa kaldırdığı ne varsa, bugün Papa’nın varlığı karşısında tuhaf bir sessizliğe gömüldü.
Ama işin ilginci ne biliyor musunuz?
En büyük sessizlik, AKP iktidarının 20 yıl boyunca yürüttüğü ‘kilise politikaları’ yeniden hatırlanınca oldu.
Mısır’da 3.613 kilise, Lübnan’da 1.432 ibadethane varken…
Suriye’de 648, Irak’ta 11 aktif kilise kalmışken…
Katar’da 9, BAE’de 40 kilise faaliyet gösterirken…
Bizde ne oldu?
AKP döneminde 742 kilise, 69 manastır, 63 şapel, 24 havra, 18 sinagog devlet korumasına alındı.
Cemaat vakıflarına 1.029 taşınmaz tescillendi.
40 binden fazla ev kilisesine göz yumuldu.
Sveti Stefan’dan Ayamarina’ya kadar onlarca yapı devlet bütçesiyle restore edildi.
Hatta 2005–2006 arasında 12.500 genç Trabzon’da kiliselere kayıt yaptı,
3.000 genç Adana’da kimliğine “Hristiyan” yazdırdı.
Şimdi gelelim bugüne…
Aynı kesim bugün Papa’nın ziyareti karşısında suskun.
Dün CHP olsa “İnancımız hedef alınıyor!” diye kıyameti koparanlar, bugün kendi iktidarlarının yıllarca yürüttüğü bu uygulamalara tek kelime etmiyor.
Çünkü mesele din değil,
çünkü mesele inanç değil,
çünkü mesele değer değil.
Mesele tamamen siyasi çıkar.
Papa’nın gelişi bir şeyi daha ispatladı:
Bu ülkede kimsenin “din hassasiyeti” seçimden seçime ortaya çıkıyor.
Bugün herkes konuşuyor ama en çok konuşması gerekenler ortada yok.
Zira gerçeklerle yüzleşmek kolay değil.
Ve o yüzleşme, bir Papa ziyaretiyle bile olsa, bu ülkenin aynalarını paramparça etmeye yetiyor.
Gülper YİLMAZ
Sevgi ile kalın











