Sınav Güvenliği: Teknik bir açık mı, örgütsel bir sızma mı?
Sınavın ilk oturumunun ardından henüz sınav süresi tamamlanmadan sosyal medyada paylaşılan PDF belgelerinin, sınav sorularının tamamını içermesi; soru güvenliğinin yalnızca dijital bir zaafla açıklanamayacağını düşündürmektedir. MEB’in açıklaması, PDF’in “resmî formatta olmadığını” belirtse de, içerdiği soruların sınavla birebir örtüştüğü gözlemlenmiştir. Bu durumda sorgulanması gereken temel konu şudur: Bu içerikler nasıl ve kimler tarafından dışarıya sızdırılmıştır?
Bunun cevabını yalnızca bilgi işlem dairelerine ya da birkaç görevliye indirgemek, yapısal bir sorunu bireysel hatalara fatura etmek demektir. Oysa geçmişte FETÖ yapılanmasında olduğu gibi, sınav sistemine içeriden erişen organize yapılar, bu tür manipülasyonları dışa değil, doğrudan yukarıya bağlayan bir emir-komuta zinciriyle gerçekleştiriyordu. Bugünkü LGS skandalının da böyle bir organizasyonel mantıkla okunması gerekmektedir.
Anomali olarak “tam puan” yoğunluğu: İstatistiksel bir tesadüf mü?
2025 LGS’de 719 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtlaması, yalnızca geçmiş yıllara göre değil, sınav tarihimizin genel ortalamasına göre de sıra dışı bir artıştır. Bu öğrencilerin büyük kısmının aynı okul türlerinden çıkması — özellikle bazı imam hatip ortaokullarında yoğunlaşması — eğitim sisteminde “adrese teslim başarı” kuşkusunu kuvvetlendirmiştir.
Burada sorulması gereken soru şudur:
Bu başarılar pedagojik altyapıyla mı, yoksa sistem dışı bir bilgilendirme ağıyla mı sağlanmıştır?
MEB bu noktada “başarıyı sorgulamak öğrencileri incitir” gibi popülist bir savunma hattı oluşturmuştur. Oysa burada sorgulanan öğrenci değil, sistemdir. Bu tam puanlar, sınavdan saatler önce sosyal medyada dolaşan PDF’lerle ilişkili mi? İstatistik bilimi bu kadar olağanüstü bir yığılmayı tesadüfle açıklayabilir mi?
Bakanlık refleksi: Şeffaflık yerine savunma psikolojisi
Bu kriz karşısında Bakan Yusuf Tekin’in ilk refleksi, sosyal medya iddialarını küçümsemek ve süreci idari soruşturmalarla geçiştirmek olmuştur. Ancak geçmiş örneklerden biliyoruz ki, kamu yönetiminde kriz anında yapılması gereken ilk şey savunmaya geçmek değil, kamu vicdanını rahatlatacak biçimde şeffaf davranmaktır.
Bakanlık şu sorulara hâlâ net cevap vermemiştir:
-PDF’ler sınavdan önce kimler tarafından yayıldı?
-Bu içerikler hangi kurum içinden sızdı?
-29 görevlinin soruşturulması dışında sistemik bir önlem alındı mı?
-Tam puan alan öğrencilerin okulları ve coğrafi dağılımları neden açıklanmadı?
Bu noktada MEB’in kendi içindeki mekanizmalarla yürüttüğü soruşturma, kamuoyunda bir tür “kendini aklama” faaliyeti olarak görülmektedir.
İkinci Fetö vakası: Tarih tekerrür mü ediyor?
FETÖ, kamu kurumlarına sızarken sistemli biçimde sınavları araçsallaştırmış, kamu personeli yerleşiminde sınav havuzlarını hedeflemişti. Bugün LGS gibi milyonları ilgilendiren bir sınavda benzer yöntemlerin görülmesi — sınav öncesi içerik yayılımı, olağanüstü başarı kümelenmesi, merkezi bir dağılım şeması — “ikinci bir sızma” tehlikesinin kapıda olduğunu göstermektedir. Eğitim bakanlığı makamında oturan Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatler ile olan yakınlığı da göz önünde bulundurulduğunda, insan böyle bir sızma operasyonunu düşünmeden edemiyor.
Bu benzerliği dile getirmek, paranoya değil tarihsel farkındalıktır. Herhangi bir bakan, geçmiş tecrübelerden ders alarak en küçük kuşkuda bile istifa etmeyi bir erdem olarak görmelidir. Oysa Sayın Yusuf Tekin, görevde kalmakta ısrar ederek yalnızca şahsını değil, bakanlığın ve sınav sisteminin tüm meşruiyetini zedelemektedir.
Sonuç: Bakan değil, Zihniyet değişmeden Sistem Değişmez.
2025 LGS yalnızca bir sınav değil; bir turnusol kâğıdıydı. Kurumsal güvenin ne kadar zedelendiğini, sınav sisteminin nasıl manipüle edilebileceğini, liyakatin nasıl itibarsızlaştığını gösterdi.
Bu tablo karşısında yapılacak ilk ve en zaruri şey şudur:
Milli Eğitim Bakanı derhâl istifa etmelidir.
En azından sistemin üzerine sinen şaibenin temizlenmesine katkıda bulunmuş olur.
Kaynakça
Euronews – LGS soruları paylaşıldı’ iddiası
Euronews – CHP’den LGS için suç duyurusu
Deutsche Welle – LGS’de tam puan krizi
TÖB-SEN Açıklaması
Dokuz8Haber – Veli-Der’in suç duyurusu
SoL Gazetesi – Rıfat Okçabol yazısı
Anadolu Ajansı – FETÖ’nün sınav hileleri
Yeni Şafak – FETÖ’nün kamu yerleşme taktiği










