PKK Tahliyeleri ve Milletin Sabrı
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin birliği ve güvenliği için tarih boyunca büyük bedeller ödemiştir. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, özellikle PKK üyelerinin hapisten tahliyesi ve devletin göstermiş olduğu tavizler, Türklük bilinciyle düşünen her vatandaş için ciddi bir uyarıdır. Tarih, Türk milletine sabır ve cesaretle direnmeyi öğretmiştir; ancak sabrın da bir sınırı vardır.
Tavizler ve Bölücü Tehditler
PKK gibi terör örgütlerinin tahliyeleri, sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda milletimizin varlığına karşı yapılan bir tehdittir. Devletin tavizleri, bölücü anlayışlara güç vermekte ve ülkenin birliğine gölge düşürmektedir. Bu adımlar, yalnızca güvenlik politikalarını zayıflatmakla kalmıyor, halk arasında güvensizlik yaratıyor. Tarihimiz, milletimizin hain ve bölücü hareketlere karşı her zaman birlik ve kararlılıkla karşı durduğunu göstermektedir.
Türklük Bilinci ve Geleceğimiz
Türklük, yalnızca bir kimlik değil, vatanın ve milletin bütünlüğünü savunmayı gerektirir. Devlet, halkının güvenliğini ve ülkenin birliğini zedeleyecek adımlardan kaçınmalı; Türk milletinin hak ve çıkarlarını koruma iradesini her alanda göstermelidir. Eğer milletin sabrı göz ardı edilirse, bu hem bugünü hem de geleceği tehdit eden bir duruma dönüşür.
Mücadele Ruhu ve Vatandaşın Görevi
Milletimiz, tarih boyunca hainlerin oyunlarını boşa çıkarmış, sınırlarını ve onurunu korumak için canını ortaya koymuştur. Bugün de bu bilinçle hareket etmek zorundayız. Türklük bilinci diri tutulduğunda, hiçbir iç veya dış tehdit milletimizi sarsamaz. Bugünkü tavizler, fark edilmez ve uyarılmazsa, yarın milletimizin birlik ve güvenliği için büyük riskler oluşturacaktır. Türklük bilincine sahip her vatandaşın görevi, milletimizin onurunu korumak, devletin zaaflarını görünür kılmak ve tarih boyunca süregelen mücadele ruhunu diri tutmaktır. Unutulmamalıdır ki, Türk milleti kendi iradesine sahip çıktığı sürece, hiçbir taviz, yanlış politika ve hain teşebbüs onun birlik ve bütünlüğünü sarsamayacaktır.
