İZNİK’TE PLANLANAN AYİN VE MİLLİ EGEMENLİĞİMİZ ÜZERİNE
Papa’nın Türkiye ziyareti kapsamında İznik’te gerçekleştirilmesi planlanan ayin, kamuoyunda geniş bir tartışma yaratmıştır. Bu ziyaret, yalnızca dini bir program olarak sunulsa da, Türk milletinin tarihi hafızasında ve devlet geleneğinde çok daha derin anlamlar taşımaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, yalnızca sınırlarını değil; milli kimliğini, kültürel bütünlüğünü ve inanç özgürlüğünü koruma sorumluluğunu taşıyan bağımsız bir devlettir. Bu nedenle, ülkemizin tarihsel ve stratejik öneme sahip bölgelerinde yapılan her dış kaynaklı dini veya sembolik etkinlik, hassasiyetle değerlendirilmelidir
Tarihi Gerçek vardır;
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1924 Kararı…
1924 yılında İznik’te benzer bir ayin girişimi gündeme gelmiş, ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından açıkça reddedilmiştir.
Bu karar, Türkiye’nin egemenliğine ve milli iradeye yönelik en ufak gölgenin dahi kabul edilmeyeceğini gösteren tarihi bir duruştur.
Bugün yaşanan süreç, 100 yıl önce verilen bu kararın ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
SEMBOLLERİN MASUMİYETİ YOKTUR!
Uluslararası ilişkilerde hiçbir sembolik ziyaret, hiçbir dini tören, özellikle de İznik gibi stratejik ve tarihi bir merkezde, saf bir ritüel olarak değerlendirilemez.
Bu tür programlar ister istemez siyasi anlamlar taşır; ekümenik iddialara zemin oluşturabilir ve Türkiye’nin egemenlik alanına yönelik algısal müdahalelere kapı aralayabilir.
Bizler, farklı dinlere ve inançlara saygıyı ilke edinmiş bir milletiz.
Ancak Türkiye’nin iç işleyişine, toprak bütünlüğüne veya kültürel dokusuna nüfuz etmeye yönelik her girişime karşı da son derece kararlı bir duruşa sahibiz.
TÜRKİYE’NİN EGEMENLİĞİ TARTIŞMA KONUSU DEĞİLDİR
Bu vesileyle bir kez daha vurguluyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği, tarihiyle, kültürüyle ve inanç alanlarıyla bütünleşmiş bir bütündür.
Hiçbir dış otoritenin, dini kisve altında dahi olsa, bu egemenliğe gölge düşürmesine izin verilemez.
Bugün yapılacak her sembolik hareket, Türk milletinin hafızasında dikkatle izlenmektedir.
Tarihin yüklediği sorumluluk gereği, bu toprakların asıl koruyucusu bizleriz.
Sonuç ve Kamuoyuna Mesajım şudur;
Bu süreçte devletimizin ilgili kurumlarının hassasiyetle hareket edeceğine olan inancımıza gölge düşmemeli.
Türk milleti olarak beklentimiz, İznik’teki her adımın milli egemenlik, kültürel bütünlük ve devlet onuru temelinde değerlendirilmesidir.
Milletimizin bin yıllık iradesi açıktır:
Bu toprakların sahibi Türk milletidir.
Ve hiçbir güç, bu gerçeği değiştiremez.
Hasan TAŞTAN
Börü Budun Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni
