Burak Kaya

Üniversitelerde Siyasetin Görünmez Duvarları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üniversiteler, teoride özgür düşüncenin, eleştirel aklın ve genç zihinlerin geleceğe hazırlanmasının mekânlarıdır. Fakat pratiğe baktığımızda, bu alanların giderek daha görünür bir siyasi zemine oturduğunu ve akademik atmosferi belirgin biçimde etkilediğini görüyoruz. Siyasetin kampüslerdeki ağırlığı, yalnızca öğrenci kulüplerinin rekabetinden ya da gençlerin doğal politik merakından ibaret değil; daha derin, daha yapısal bir meseleyle karşı karşıyayız.

Bugün birçok üniversitede öğrenciler, hangi kulübe katılacaklarını bile “etiketlenme” riskini düşünerek belirliyor. Akademik çalışmalar, bazı bölümlerde siyasal iklimin gölgesinde değerlendiriliyor; öğrenciler kimi zaman fikir açıklamanın maliyetini hesaplamak zorunda kalıyor. Oysa üniversitenin değeri, farklı düşüncelerin yan yana durabilmesinde, birbirine tahammül edebilmesinde ve eleştirel diyaloğun cesaretlendirilmesinde yatar.

Siyasetin kampüslerde bu denli belirleyici hâle gelmesinin en tehlikeli tarafı, gençlerin fikir üretmek yerine taraf tutmaya zorlanmasıdır. Halbuki üniversite yılları, kişinin kendi fikrini şekillendirdiği, dünyaya nasıl bakacağını keşfettiği en kritik dönemdir. Bu dönemin, dışarıdan dayatılan kutuplaşmalarla kirlenmesi geleceğe aktarılacak bir sorun üretir.

Burada sorumluluk yalnızca öğrencilere ya da akademisyenlere ait değil. Üniversite yönetimlerinin, özgür düşüncenin korunmasına dair tavrı; siyasi atmosferden bağımsız bir akademik alan yaratma iradesi; farklı görüşlerin güvenli biçimde ifade edilebilmesine dair hassasiyeti hayati önem taşıyor. Gençler, baskıdan uzak, adil ve çoğulcu bir ortamda fikirlerini geliştirebilir.

Belki de en acı olan, siyasetin üniversitelere dışarıdan taşınması değil, zamanla üniversitenin kendi kültürünün bir parçası sanılmaya başlanmasıdır. Oysa unutmamak gerekiyor: Üniversite ne bir siyasi kamp ne de ideolojik bir mevzi kazanma alanıdır. Üniversite, düşüncenin serbestliğidir. Kutuplaşmaların değil, tartışmaların mekânıdır. Gençlerin birbirini düşman değil, fikir ortağı olarak görebilmesinin yegâne yoludur.

Bugün kampüslerde yükselen gerilimleri çözmenin ilk adımı, üniversiteyi siyasetin ham maddesi olmaktan çıkarmaktır. Gençlere, düşüncelerini özgürce konuşabilecekleri alanlar yaratmak; yöneticilerin tarafsızlığına dair güveni tazelemek; akademinin gücünü, siyasetin değil bilimin merkezine yeniden oturtmak gerekiyor.

Belki bu adımlar atıldığında, üniversiteler hak ettikleri yere, yani toplumun geleceğini şekillendiren özgür zihinlerin üssü konumuna yeniden kavuşur.

Üniversitelerde Siyasetin Görünmez Duvarları

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Börü Budun ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!