Hakan AKTAŞ

İMRALI YOLCUSU KALMASIN !

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye bugünlerde sanki hafızasını kaybetmiş gibi…

Yıllardır bu millete kan kusturan, binlerce vatan evladının şehadetinden sorumlu olan bir terörist için hâlâ “kapı aralama”, “iletişim” veya “gidip konuşma” ihtimallerinin gündeme gelmesi kabul edilebilir değildir. Son olarak Devlet Bahçeli’nin “Gerekirse İmralı’ya giderim” çıkışı, milliyetçi camiada haklı bir şaşkınlık ve tepki doğurdu. Çünkü milliyetçilik, bir milletin kırmızı çizgisidir; pazarlık masasına konulacak bir kavram değildir.

Bu millet, İmralı’daki terörist başının kim olduğunu unutmadı.

Bu ülkenin şehit anaları unutmadı.

Bu topraklarda yaşayan, devletine bağlı onurlu Kürt kardeşlerimiz hiç unutmadı.

O terörist sadece Türk’ü değil; Kürt’ü de öldürdü. Sadece askerimizi değil; esnafı, çocuğu, öğretmeni hedef aldı. En çok zararı da aslında Kürt halkına verdi. “Kürtlerin temsilcisiyim” yalanıyla ortaya çıkıp yıllarca en büyük ihanetleri yine Kürt köylerinde yaptı. Evlerinden eden, ekonomilerini mahveden, gençlerini dağa kaçıran kimdi? İmralı’daki o cani.

Bugün bir devlet adamının böyle birinin kapısını çalabileceğini ima etmesi ne siyasettir ne strateji…

Bu, olsa olsa kendi tabanını duygusal olarak bağlı tutmak için yapılan yanlış bir çıkıştır. Zira milliyetçilik, gerektiğinde sertleşmek için kullanılan bir afiş değil; bir duruştur, bir omurgadır. O omurga bir kez eğildi mi bir daha doğrulmaz.

Türkiye’nin meselesi oldukça nettir:

Bu millet, kendi celladıyla müzakere masasına oturmaz.

Bu devlet, kendi vatandaşını katleden bir terör örgütünün başıyla “çözüm” aranmasına izin vermez.

Çünkü tecrübe ettik; çözüm diye sunulan her süreç, milletin bağrına bir hançer olarak geri döndü.

Kürt kardeşlerimizin de artık çok net gördüğü bir gerçek var:

Terör, onların temsilcisi değildir; tam tersine en büyük düşmanıdır.

Devletin onlara sunduğu huzur, özgürlük ve eşit yurttaşlık bağı, kandilin karanlık vadilerinden çok daha güçlüdür.

Bu yüzden kim olursa olsun; hangi makamda oturursa otursun…

İmralı’nın kapısını aralamaktan bahseden herkes, bu milletin vicdanını kanatır.

Milliyetçilik çizgisinde yürüdüğünü iddia eden birinin böyle bir ihtimali ağzına alması dahi büyük bir kırılmadır.

Türk milliyetçiliği, terörün gölgesine sığınmaz.

Türk milliyetçiliği, İmralı’daki teröristten medet ummaz.

Türk milliyetçiliği, şehidin hatırasına ihanet ettirmez.

Bu millet celladına kapı çalanı da, celladın sesine kulak verenı de unutmaz.

İMRALI YOLCUSU KALMASIN !

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Börü Budun ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!