Hakan AKTAŞ

“Türklük Susarsa, Gelecek Susar”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üniversiteler, bir milletin geleceğini şekillendiren en kutsal kurumlar arasındadır. Orada bilgi vardır, fikir vardır, ilerleme vardır. Genç beyinler orada yoğrulur, milletin yarınını inşa edecek olan irade orada doğar. Ancak bugün bazı üniversitelerde bilgi değil, ihanet büyüyor. İlmin ışığı yerine karanlık fikirler yayılıyor. Türk’ün evladı yetişeceği yerde, Türk düşmanları sahneye çıkıyor.

Son günlerde gördüklerimiz; bölücülüğün, terör seviciliğin, milletimize ve devletimize düşmanlığın açıkça sergilendiği utanç verici tablolardır. Türk bayrağını yakmaya kalkışanlar, terörist başlarının posterlerini açanlar, şehitlerimizin kanıyla al rengini alan o bayrağa kin kusanlar… Bunların üniversite adını taşıyan kurumlarda yer bulması, Türk milletine atılmış bir tokattır.

Daha da acı olan ise, bazı akademisyenlerin ve yöneticilerin bu ihanet karşısındaki sessizliğidir. O suskunluk, tarafsızlık değil, suça ortaklıktır. Türk gençliğinin yetiştiği kurumlarda terör propagandası yapılırken göz yummak, sadece bir korkaklık değil, bir ihanettir. Çünkü bu sessizlik, ihanetin zeminini genişletir; hainin sesini yükseltir.

Türklük bizim var oluşumuzdur. Bu topraklarda bin yıldır Türk olarak yaşıyorsak, bu, susmadığımız içindir. Atalarımız Malazgirt’te, Dumlupınar’da, Sakarya’da nasıl dimdik durduysa, biz de bugün aynı kararlılığı göstermek zorundayız. Çünkü Türklük yalnızca bir kimlik değil, bir şuurdur. O şuur kaybolursa, bu topraklarda ne özgürlük kalır, ne onur.

Bugün üniversitelerde sergilenen bu bölücü zihniyet, sadece bir öğrenci hareketi değildir; Türk milletinin birliğine, dirliğine, geleceğine yönelmiş sistemli bir saldırıdır. Ama unuttukları bir şey var: Türk milleti ne kadar sabırlıysa, o kadar da diridir. Sessizliği korkaklıktan değil, ölçüsündendir. Ancak o ölçü aşıldığında Türk’ün sabrı değil, öfkesi konuşur.

Türk milliyetçileri, ülkücüler, vatanseverler… Artık kenetlenmenin, tek yumruk olmanın zamanıdır. Çünkü sessizlik düşmanı cesaretlendirir; birlik ise Türk’ü yüceltir. Her Türk genci, hangi şehirde, hangi kampüste olursa olsun, Türklüğünü savunmak zorundadır. Bu savunma yalnızca sözle değil, tavırla, duruşla, bilinçle olmalıdır.

Unutmayın: Türklük bir rozet değil, bir mücadeledir. O mücadele, tarih boyunca kanla, alın teriyle verilmiştir. Bizim görevimiz, o mücadeleyi fikirle, iradeyle, inançla sürdürmektir. Üniversitelerde terörün sesi değil, Türk’ün sesi yankılanmalıdır. Her kürsüde, her meydanda, her sosyal mecrada Türk’ün hakkını savunacak yürekler konuşmalıdır.

Bugün harekete geçmek, yalnızca bir tepki değil, bir görevdir. Türk genci, Türk milleti adına susmaz; susarsa millet de susar. Ve biz, susan bir millet olmadık, olmayacağız.

Ey Türk evladı!

Unutma: Tarih, ihanet edenleri değil; milletini savunanları yazar.

Bugün birlik olursak, yarın bu milletin onurunu koruyanlar arasında yer alırız.

Türklük, sancağını yere düşürmeyenlerin davasıdır.

Ve biz o sancağı, hiçbir hainin eline bırakmayacağız.

“Türklük Susarsa, Gelecek Susar”

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Börü Budun ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!