Gülper YILMAZ

Atatürk’ün Gölgesinde Kaybolan Yönetim Anlayışı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet’in temelleri atıldığında Türkiye, savaşın yıkıntıları arasında ayağa kalkmaya çalışan, yorgun ama umutlu bir milletti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir lider olarak değil, bir akıl ve sistem inşacısı olarak tarihte yerini aldı. O dönem imkânsızlıklarla kurulmuş bir devlet, bugün imkânlar içinde yönetilemez hâle geldiyse, bunda sadece zamanın değil, yönetim anlayışının payını da sorgulamak gerekir.

Atatürk, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dediğinde bu cümleyi bir süs, bir slogan olsun diye değil, devletin temel harcı olsun diye söylemişti. Oysa bugün millet iradesi çoğu zaman sandıktan çıkmakla sınırlı, şeffaflıktan uzak ve hesabı sorulamayan bir sisteme sıkışmış durumda. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi, tek bir kişinin ya da dar bir çevrenin kararlarıyla değil, kurumların birlikte işlemesiyle hayat bulmuştu. Bugün ise kurumların içi boşaltılmış, “devlet aklı” yerini “kişisel tercihlerin” gölgesine bırakmıştır.

Atatürk döneminde liyakat, devlet işlerinin en tartışmasız kuralıydı. Bir göreve gelen kişi, bilgi ve emeğiyle layık görülürdü. Bugün ise liyakatin yerini sadakat, kurum kültürünün yerini kayırmacılık almış durumda. Eğitimden sağlığa, güvenlikten yerel yönetime kadar her alanda ehil insanlar geri plana itilirken, yakınlık bağı ve çıkar ilişkileri ön plana çıkıyor. Bu tabloyu gören vatandaşın adalet ve eşitlik duygusuna nasıl ses verileceği ise belirsiz.

Laiklik, Atatürk’ün Türkiye’ye bıraktığı en önemli teminatlardan biridir. Bu ilke, dini hayatı baskılamak için değil, inancı siyasetin baskısından kurtarmak için getirilmiştir. Bugün ise dinin toplum üzerindeki etkisi siyaset eliyle biçimlendirilmeye çalışılıyor. İnançlar ya araçsallaştırılıyor ya da kimlik siyasetine dönüşüyor. Oysa Atatürk’ün laiklik anlayışı, farklı inançların barış içinde yaşamasını sağlayan bir eşitlik zeminidir.

Ekonomi, Atatürk döneminde yokluk içinde üretimle büyümüş bir başarı hikâyesiydi. Fabrikalar kurulmuş, tarım desteklenmiş, ulusal sermaye ve girişimcilik teşvik edilmişti. Bugün ise üretim yerine tüketim kredilerle canlandırılmaya çalışılıyor; istihdam yerine geçici umutlar sunuluyor. Çalışanın, esnafın, çiftçinin ve emeklinin yükü her geçen gün ağırlaşıyor. Atatürk’ün “milli ekonomi” dediği anlayış yerini dışa bağımlı ve günü kurtarmaya yönelik bir sisteme bırakmış durumda.

Toplum yapısına gelince… Atatürk, millet olma bilincini sınıfsal, mezhepsel ve siyasal ayrıştırmaların önünde tutmuştu. Bugün ise birlik duygusu yerini kutuplaşmaya bırakıyor. İnsanlar fikirleriyle değil, destekledikleri tarafla etiketleniyor. Toplumsal barış, hoşgörü ve diyalog zayıflarken, ortak değerler üzerindeki bağlar gevşiyor. Oysa Atatürk, “Fikirler çatışır, insanlar değil” diyerek bu döneme ders olacak bir uyarı bırakmıştı.

Bugünkü yönetim anlayışı, geçmişin mirasını yalnızca törenlerle ve söylemlerle yaşatmaya çalışıyor. Bayramlarda Atatürk’ün adı anılıyor, portreleri asılıyor; fakat fikirleri ve ilkeleri çoğu zaman yalnızca sembolik düzeyde kalıyor. Atatürk’ün bıraktığı en büyük miras, sorgulayan, üreten, bilinçli bir toplum inşa etmekti. Bugün ise sorgulayan değil, susan bir toplum tercih ediliyor. Gençlerin umudu yurt dışına, emeklinin duası geçim derdine sığdırılmış durumda.

Bunca yıla rağmen Atatürk hâlâ tazedir, çünkü fikirleri çağların üzerinde durur. Ancak bugünün Türkiye’si, o fikirlerin uzağına düştüğünü her alanda hissettiriyor. Bugün ihtiyaç duyulan şey, ne geçmişe övgüyle sığınmak ne de bugünü yok saymaktır. Gerekli olan, Cumhuriyet’in kurucu aklını yeniden hatırlamak, yönetime aklı, adaleti ve liyakati geri getirmektir.

Atatürk’ün bıraktığı miras, bir nostalji değil; geleceğe dair yol gösterici bir pusuladır. Bu pusulayı kaybedenler, yönettiklerini sansalar da aslında sadece savrulurlar. Ve savrulan bir düzenin bedelini her zaman halk öder.

Saygılarımla 

Gülper Yılmaz

Atatürk’ün Gölgesinde Kaybolan Yönetim Anlayışı

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Börü Budun ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!