Bu sınav 1938 kışında başladı. Kemalizm öğretisini çalışmak ve anlamak kimsenin işine gelmedi mi bilinmez ama bu öğreti dışında dayatılan her teori ve ideoloji biz gençlere zihni sinir geliyor artık.
Öncelikle Kemalizm; halkın sol tanımı yapan kesimin benimsediği bir durumdan doğdu Atatürkçülük dediğimiz olgunluk ise sağa yakın kesim tarafından benimsendi. Aradaki fark ise Kemalizm sosyal hayata dair daha eylemsel iken Atatürkçü kesim Anayasal tarafta daha edilgen ama Akademik bir yaşam sürdü.
Konumuz Kemalizm ve bu konuda derinleşmekte fayda görüyorum.
Kemalizm, solculuk, Bolşeviklik ya da kominizim değildir. Bizatihi milli bir sistemin zihnidir. Özellikle ortanın solu ve radikal solun siyasi alanda, Türk toprak reformu, halkçılık, devletçilik ve sekülerliğe atıf yaparak, hatalı argümanlar ile taraflı sav elde etmeleri artık trajedik bir hal aldı.
Temelde Kemalizm öğretisi; sekülerleşmekten değil, rasyonalite, akılcılık ve bilimden beslenir. Ayrıca, rasyonel ve seküler olmak sol demek değildir. Hatta sol düşünceler Mustafa Kemal vizyonuna fazla romantik kaçar. Çünkü o bir asker ve işi pratikte uygulama alanı yaratmaktı ‘‘teoride değil’’. Ve lütfen devrimci naralar atmayın artık. Çünkü tarih sadece Türk devrimleri ile doludur. Yani bizi bize satmayın.
Ayrıca siyasal alanda dayattığınız komin sistem; devletin ekonomik olarak başta olduğu, halkın toprak sahibi olmadığı yani hatta halkın mülksüzleştirdiği bir anlayıştır. Her alanda denge siyasetini kusursuz işlemiş olan Kemalizm öğretisinde, bu anlayış asla yoktur ve olamaz.
Milletin mülksüzleştirilmesini kim ister ve kim ölümüne savunur?
Antiemperyalistler mi, diğerleri mi?
Kemalizm; hali hazırda feodalizmi yıkıp yerine yurttaş, özgür Türk çiftçilerine mülk sağlayan bir sistemdir. Dikkat edin Mustafa Kemal Paşa oyunu baştan yazıyor. Devlet, mülk sağlıyor ‘mülksüzleştirmiyor’ Feodal toprak ağalarının gücünü elinden alıp, modern devleti en alt sınıftan inşa edip, devleti Anadolu coğrafyasının her yanına taşıyandır. Ve devamında, köy okulları açarak, çiftçi çocuklarından geleceğin bilim insanlarını yetiştiren, eğitim ve halk gücü için gereken paranın da üretimden kazanılmasını sağlayan yurttaşlık bilincidir.
Bunun neresi kusurluda, sürekli dinozor emperyal sistemleri dayatıyorsunuz?
Ve Siz Kimsiniz?
Ayrıca; İzmir iktisat kongresinde, bağımsız bir ekonomi için, Türk kapitalizmi ve Burjuvası yaratılmalı demiştir. Serbest piyasa koşullarını yaratacak iş adamı olmadığından, karma ekonomiye geçilmiştir. Devlet fabrika açıp, malı halktan almış ve takas yöntemi ile ihracatın ilk ayağını başlatmıştır. Kazanılan para ile borç kapanmış ve iki banka açılmıştır. Ziraat bankası ile çiftçilere, iş bankası yabancı girişimcilere likit sağlanış ve ulus devlet kurulmuştur. Uygulama, tabandan tavana kusursuz işlemiştir.
Kısaca Komin sitem, devlete bağımlı, mülksüz halk demektir. Kemalizm ise tamamen millet bilinci ile halkın var edildiği, Türk halkının egemen ve bağımsızlığının hedef alındığı, küresel siyasette söz sahibi olduğu denge temelinden beslenir. Soruyorum: Lenin banka açıp kredi mi dağıttı? Harici bölgelerde küçük devletler mi verdi? İnsanlar Kemalizm öğretisinden ne anlıyor 80 yıldır?
Demokrasi için kurucu yasalarda bahsedilen eşitlikçi Cumhuriyet rejimi kafidir. Feodal yapılanma ile teröre dayanan etnik köken, dini ayrışma ve dahi sosyal ideolojilerinizin, kurulan hukuk devletinde gerekliliği yoktur. Sistem zaten yeterince eşit ve adildir. Kurtuluşa evet, Kuruluşa hayır diyen ve halka faydalı ticaret ve siyaset için bölünmeyi bekleyenler için durum vahim. Unutmadan feodal yapı, Türk devletleri ile yapılıyor zaten, iç siyaset ile ilgili olmayacak haber vermekte isterim.
Devlet halka yarar sağlayan her detayın yolunu açan, gericiliğin ise yolunu kapayan sistemdir.
İktidar ve/veya muhalefete rağmen…
Türk kamuoyuna Saygılarımla;
Simge ERCİYAS /
