Aşı nedir? Herkesin bildiği tanımıyla başlayalım: Bir hastalığa ait mikrobun zayıflatılmış hâlinin vücuda zerk edilmesiyle, o mikroba karşı bağışıklık kazandırılmasıdır. Yani bir anlamda, tehlikenin kendisi değil ama gölgesiyle savaşmayı öğrenmektir. Bu tıbbi yöntemin benzeri, uzun zamandır siyasette de uygulanıyor. Ancak bu kez vücut, bir birey değil, toplumun kendisi. Bağışıklık kazanması gereken ise düzeni tehdit edebilecek gerçek muhalefet.
Bugün siyasette “aşı tekniği” uygulanıyor. Fakat virüs yerine “sersem” enjekte ediliyor. Sistemi değiştirme potansiyeli olan muhalif hareketlerin içerisine özenle seçilmiş, çoğu zaman sesi yüksek ama içi boş figürler yerleştiriliyor. Bu sersem tipler, muhalefet bloklarının doğal gelişimini sabote etmek için oradalar. Görevleri belli: Gerçek bir alternatif oluşmasın, toplum iktidardan soğusa bile karşısında ciddiye alınacak bir yapı bulamasın.
Bakın çevrenize, birer parodiye dönüşmüş siyasi figürlerle dolu ekranlar… Her cümlesi “Ben bu işi bilmiyorum” diye bağıran, ama kendini “lider” sanan tipler… Bunlar, siyasi sistemin aşılarıdır. Görevleri, muhalefeti zayıf ve etkisiz göstermek, toplumu “bunlar mı yönetecek” hissiyle iktidara mahkûm etmektir. Ve çoğu zaman başarılı olurlar.
Gerçek liderlerin çıkışı bu yüzden engellenir. Arkalarındaki kadrolar karalanır, itibarsızlaştırılır. Medya vasıtasıyla sahte muhalifler parlatılır, halkın karşısına “işte seçenek bu” diye konur. Oysa bu bir seçenek değil, sistemin kendini yeniden koruma refleksidir. Tıpkı vücudun aşı sonrası antikor üretmesi gibi, sistem de bu sayede bağışıklık kazanır. Sözde muhalefet üzerinden, gerçek muhalefetin önü tıkanır.
Ve halk, bu oyunu fark etmediğinde, aynı döngü sürer gider. Bir gün gerçekten farklı bir ses çıktığında, kulaklar artık sağır olmuştur. Gözler körleşmiştir. Çünkü önceden yutturulmuş sersem aşıları, bağışıklık değil, hissizlik oluşturmuştur.
Bu yüzden bugün, muhalif olduğunu söyleyen herkese değil, nereden beslendiğine, kime hizmet ettiğine ve en önemlisi ne söylediğine dikkatle bakmak zorundayız. Gerçek muhalefet, sistemin onayladığı değil, sistemin korktuğu isimlerde gizlidir.
Unutmayın, sistem sizi hasta etmeden önce, sizi aşıladı. Serse
m virüslerle…
